• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dortmevsimhuzurevi
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905320539352
  • https://www.instagram.com/dortmevsimbakimmerkezi
  • https://www.youtube.com/@dortmevsimhuzurevivepalyat9673

 

YATAK YARASI VE YATAK YARASI TEDAVİSİ

 Yatak Yaraları, Bası Yarası, Dekübitus ve Dekübit Ülserleri

Yatak Yarası Nedir?

Yatak yarası (dekubit ülseri) tedavisi oldukça zahmetli bir süreçtir. Yaraların iyileşmesi uzun bir süre alabilmekte, hasta ve yakınları için zorluklar içermekte ve yüklü maliyetler doğurabilmektedir. Bu sebeple yatak yaralarının ortaya çıkmasının önlenmesi büyük önem taşımaktadır. 

Yatak yaralarının önlenmesi için yapılması gerekenleri şu şekilde sıralayabiliriz: 

1. Cilt bakımı (nem kontrolü, idrar tutamama durumlarında uygun bakım),
2. Sürtünme ve ezilmenin önlenmesi
3. Basıncın azaltılması,
4. Doğru beslenme,
5. Ağrı kontrolü,
6. Riskin doğru değerlendirilmesi
7. Etkin  önleyici tedavi planı uygulanması,
8. Hasta ve yakınlarının eğitimi,
9. Tedavide multidisipliner bir yaklaşım benimsenmesi,
10. Gelişmelerin kaydının tutulması ve takibi. 

Yatak Yaralarının Tedavisi:
Tedavide en önemli husus hastanın vücudununun maruz kaldığı basıncın en aza indirilmesidir. Hastanın vücudunun tek bir noktasının yatış sırasında uzun süre basınca maruz kalması önlenmelidir. Hastanın vücudunun maruz kaldığı basıncın azaltılması ve dengeli bir şekilde dağıtılması için önlemler alınmalıdır. 


Bunlar arasındaki ilk olarak değerlendirilmesi gereken unsur hasta yatağı, ya da hasta tekerlekli sandalye kullanıyorsa, tekerli sandalye minderinin niteliğidir.  Basıncı emen, basıncı azaltan özelliğe sahip yatak ve yastıklar kullanılmalıdır.

Bunun dışında hastanın  olabildiğince sık ayağa kaldırılarak hareket ettirilmesi ve kan dolaşımının hızlanmasının sağlanması gereklidir.

Hasta cildinin  nemden korunması da dikkat edilmesi gereken bir  diğer önlemdir. Nem yara oluşumunu hızlandırıcı etki yapmaktadır.  


Yatak Yaraları Nerelerde Oluşur?

 En yaygın olarak sakrum, topuk, iskium, trokanter de meydana gelmektedir. Ardından diz, ayak bileği, dirsekler, kölüalça, ense, omuzlar, bacak, ayak parmakları, omurga, kürek kemiği, kulak, olarak sıralanabilir. Genellikle kemik çıkıntılarının bulunduğu yumuşak dokularda oluşmaktadır.

Genel olarak yatak yaralarında yapılacak tedavi, yatak yarasının kaçıncı evrede olduğuna göre değişiklik göstermektedir. Buna göre:

1. Evredeki Yatak Yaralarının Tedavisi:

 

Bu evrede deride basmakla kaybolmayan kızarıklıklar oluşur ancak deri bütünlüğü henüz bozulmamıştır. Derideki kızarıklık uygulanan baskı kalktıktan sonra dahi  30 dakikadan fazla devam eder. 

Tedavide bu evre bir uyarı olarak algılanmalıdır. Bu evrede sorun genellikle kendiliğinden ortadan kalkar ancak gerekli de önlemler alınmalıdır.
Bu önlemlerin başında hastanın maruz kaldığı basıncın hasta yatağının ya da tekerlekli sandalye kullanıyor ise tekerlekli sandalye minderinin basınç azaltıcı ve basıncı yayma özelliğine sahip bir yatakla değiştirilmesidir. Ayrıca hastanın yatış pozisyonuna dikkat edilmesi, hijyen sağlanması, nemin azaltılması, sürtünme yoluyla yaralanma olmamasına özen gösterilmesi ve hastanın beslenme düzeninin iyileştirilmesi de dikkat edilmesi gereken diğer hususlardır.

2. Evredeki Yatak Yaralarının Tedavisi: 

Bu evrede deri yüzeyinde ya da derinin üst tabakalarında doku kaybı vardır. Deride sıyrılma, derin olmayan çukurlar, su toplanması görülebilir.
Bu tedavide ilk adım yaranın dikkatlice değerlendirilmesidir. Çünkü birçok yatak yarasında yara, yüzeyde gibi görünse de  derin dokulara sıçramış yani 3. evreye geçmiş olabilir. Bu tedavinin farklılaşmasını gerektirir. 
2. evredeki bir yara için yaraya sebebiyet veren basınç ortadan kaldırılmalı, yara enfeksiyondan korunmalı ve birinci evrede sayılan tedbirler alınmalıdır.Genellikle bu evredeki yara iyi bir bakım ve pansumanla iyileşir.   

3. Evredeki Yatak Yaralarının Tedavisi: 

Bu evredeki yatak yaraları derin dokulara kazan uzanan bir nitelik kazanmıştır ve ciddi doku kayıpları vardır. Ancak yara henüz kemik, tendon ve eklemlere kadar uzanmamıştır. Yara derin çukurlar şeklindedir. Sinir harabiyeti olduğu için yara yatağı genellikle ağrısızdır. 
Tedavi için yara çok dikkatli değerlendirilmeli ve ona göre tedavi prosedürü uygulanmalıdır. Bu aşamada öncelikle enfeksiyonun sona erdirilmesi sağlanır. Antibiyotik kullanımı ve yaranın özenli bakımı ile bu sağlanabilir. Yara etrafındaki ölü doku temizlenir, hasta protein ve enerji açısından zengin bir beslenmeye tabi tutulması sağlanır. 
Bu aşamada yaranın kendiliğinden kapanması ve iyilemesi aylarca süreceği için genellikle cerrahi müdahale gerekmektedir. 

4. Evredeki Yatak Yaralarının Tedavi Edilmesi:   

Bu evrede tam derinlikte bir doku kaybı vardır. Bu evre tünelleşmiş evre olarak da tanımlanmaktadır. Doku kaybı kemik dokuya, tendon ve eklemlere kadar ilerlemiştir. 
Yaranın tedavisi 3. evredeki gibidir ancak kemik dokusu da etkilendiği için hasarlı ve enfekte dokuların cerrahi olarak çıkarılması ve yaranın temizlenmesi için daha radikal bir uygulama yapılır. 4. evre en ciddi ve en zahmetli evredir.

İletişim:

ÖĞRETMEN EVLERİ MAHALLESİ ÇAMLIK CADDESİ NO:56 KONYAALTI/ANTALYA
(0242) 229 10 66  (0532) 053 93 52

 

instegram adresimiz : @dortmevsimbakimmerkezi
https://www.instagram.com/dortmevsimbakimmerkezi/
facebook adresimiz : @Dortmevsimhuzurevi   
   https://www.facebook.com/Dortmevsimhuzurevi/

 

 

Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi2
Bugün Toplam30
Toplam Ziyaret108684
Anket
Ailenizde ve çevrenizde bir beyin hastalığı olan alzheimer'a (bunama, demans) yakalanmış kişiler var mı?